16 Eylül 2007 Pazar

Garip Bir 3. Nesil İhalesi, Boykot Ettiren Telekomünikasyon Kurumu

AB üyesi ve adayları arasında mobil iletişim altyapısında 3. Nesil’e geçmeyen tek ülke biziz. IMT-2000/UMTS (3N) hizmet ve altyapılarına ilişkin yetkilendirme ihalesi uzun yıllar bekledikten sonra 25 Mayıs’ta yapılacaktı fakat seçim sonrasına, bugüne bırakıldı. İhale için açılış bedeli anlamsız şekilde çok yüksek tutuldu, Telekomünikasyon Kurumu (TK) A tipi lisans için verilebilecek en düşük teklifi 252 milyon Avro olarak belirledi.
Bu dönemde 3. Nesle geçiş GSM pazarı gündeminde yalnız değildi. Yine bu kadar geç kalan sayılı ülkelerden biri olduğumuz bir uygulama da “numara taşınabilirliği” yani aynı numara ile farklı operatörden hizmet alabilmekti. Turkcell’in bu konudaki çalışmalara itiraz ederek yargıya taşımasından sonra diğer iki operatör bir gelişme olmaması, gecikme nedeniyle 3. Nesil ihalesine teklif vermediklerini açıkladılar. Ve bugün Turkcell A tipi lisans alan tek firma oldu. 321 milyon Avro’luk teklif KDV ile yaklaşık 685 milyon YTL ediyor. İhale sonucu TK tarafından değerlendirilecek ve onaylanırsa lisans verilecek.
Bu iki paragraftaki sınırlı bilgi 3. Nesil’i gündeme almayı da ihale etmeyi de pek beceremediğimizi gösteriyor. Serbest rekabet ortamında düzenleyici kurumların önemi çok büyük. TK dışında Rekabet Kurumu (RK) da özellikle iletişim, telekomünikasyon alanlarında insiyatif alma ve etkisini gösterme sorumluluğu taşıyor. Yıllardır sabit hat telefon ve İnternet erişiminde Türk Telekom tekelinin yönetilememesinin bir benzeri de GSM’de Turkcell’in uygulamaları karşısında tekrar etti. Aria’nın ve Aycell’in pazara girdikleri dönemde Turkcell ve Telsim’in rekabet karşıtı ortak tutumları gibi hareketleri bir yana bıraksak bile tarife değişikliklerinin onay aşamasında, rakip operatör abonelerine yönelik aramalarda belli ülkelerde uygulanan düzenlemelerin yapılmaması ülkemizde çok güçlü bir operatör yarattı.
Bu pazardaki diğer oyuncuların da tepkilerini artık daha yüksek sesle dile getirmeleri normal. Nitekim dün de bugünkü ihaleye teklif vermeyeceklerini açıklamaları dikkat çekici oldu, her ne kadar teklif vermeme kararının arkasındaki neden konusunda spekülasyon yapmak mümkün olsa da!
Konuyu fazla derinleştirmeden numara taşınabilirliğinin bir sembol ama önemli bir sembol olduğunu söylemek gerekli. Ayrıca bu, Turkcell’in numara taşınabilirliği sonrası artık eskisi kadar ayrıcalıklı olmayacağı konusunda TK’nın vermiş olacağı bir mesaj olarak da yorumlanabilir.
TK sonucu onaylasa da, onaylamasa da 3. Nesil ihalesini iki operatörün boykot etmesi, 4. aday Orange’ın vazgeçmesi, Turkcell’in tek başına lisans alması uzun süre tartışılması gereken konulardır. Vizyon sahibi olamamak, hatalar ve yanlış uygulamalar düzeltilmeden üst katların inşasına başlamak böyle sakat çocuklar dünyaya getiriyor. O kadar fazla “sakat” senaryo üretmek mümkün ki!.. Turkcell 3. Nesil uygulamalarına tek başına başlar, diğer firmalara lisans vermek için yeni bir düzenleme veya ihale bir an önce yapılmazsa daha da dengesiz bir pazar yapısı oluşacak. Ya bugün finansmanı uygun koşullarda sağlamış, riski ve getirisi yüksek alan ve fırsatlara ilgi duyan bir yatırımcı kurum lisans alıp Avea ya da Vodafone’u bir süre sonra kendi elindeki lisansa mecbur bıraksa, fahiş bir fiyat isteseydi… Hayal gücünün sınırı yok.
Daha fazla senaryo yapmaktansa yaklaşık 700 milyon YTL’ye lisans verilmesinin mantıksızlığıyla konuyu kapatalım. %18 KDV, %15 Özel İletişim Vergisi ile cep telefonu ile yapılan görüşme ve veri aktarımı sayesinde ciddi gelir elde eden Hazine zaten GSM firmalarını en büyük vergi tahsildarlarına dönüştürdü. Lisans bedelleri düşük tutulsaydı, zaten lisans alması çok yüksek ihtimal olan mevcut operatörler daha düşük ücretle lisans alsaydı muhtemelen ilerde insanlarımız 3. Nesil hizmetleri daha ucuz kullanacaklardı, hem de yine üçte bir oranda vergi ödeyecek olmalarına rağmen. Turkcell 700 milyon YTL lisans bedeli ödeyerek gider kalemini büyüttüğünden bu yıl yaklaşık 150 milyon YTL daha az vergi ödeyeceğini bilmem söylemeye gerek var mı…

Hiç yorum yok: